İlâhî ilim meselesi İslâm dünyasında pek çok probleme cevap oluşturacak bir mahiyettedir. İnanç-bilgi ilişkisinden kader mevzusuna kadar ilk dönem tartışmalarında ilim sıfatının farklı yorumlarının etkisinden bahsedilebilir. Bu konunun temel problemleri arasında Allah'ın ilminin zâtı ile ilişkisi, bilgisinin anlamı ve kapsamı, âlim-i mutlak oluşunun insan fiilleri üzerindeki etkisi ve ilâhî ilim ile muhdes ilim arasındaki ilişki gösterilebilir. Bununla birlikte ilmin şümulü diğer sıfatları da bilmeyi gerekli kılmaktadır. Bu sebeple hayat, irade ve kudret sıfatlarının ilim ile alakası anlaşılmalıdır. Zikredilen meseleler, Mâtürîdiyye mezhebinin sistemli bir ekol haline gelmesini sağlayan Ebü'l-Muîn en-Nesefî (ö. 508/1115) örnekliğinde incelenmiştir. Nesefî'nin meseleleri çok yönlü bir bakış açısıyla aklı ve nakli referans alarak izah etmesi, ona mezhebi içerisinde farklı bir hüviyet kazandırmıştır. Çalışmamızın hedefi ise ilâhî ilim meselesini ilgili problemlerle Nesefî'nin yaklaşımı temelinde incelemektir. Ancak bilhassa Nesefî'nin görüşlerine atıfta bulunduğu Mu'tezile, Eş'ariyye ve Kerrâmiyye mezheplerinin düşüncelerine yeri geldikçe değinilecektir.