Türk dilinin önemli tarihi dönemlerinden geniş bir coğrafyada ve zaman diliminde kullanılan ve en çok yazılı eserin verildiği Doğu Türkçesi dönemi, kültürel olarak da zengin dönemlerden birisidir. Türk dili tarihinin devamlılığı açısından büyük önem arz etmektedir. Eski Türkçe Dönemi'nin devamı niteliğinde olan Karahanlı Türkçesi, Harezm Türkçesi ve Tarihi Kıpçak Türkçesi dönemlerinin üzerine şekillenen Doğu Türkçesi, ortak yazı dili ve edebi dil konumunda 15. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar devam etmiştir. Tez çalışmamıza konu olan Doğu Türkçesi Kur'ân Tefsiri, Farsça el-Mevahibü'l-Aliyye adlı Kur'ân tefsirinin Doğu Türkçesine tercümesidir. Tefsir-i Hüseynî olarak da bilinen Farsça tefsirin tam adı el-Mevahibü'l-Aliyye Fî Tefsîri'l-Kelami'r-Rabbaniyye'dir. 15. yüzyılın sonunda Hüseyin Vaiz Kaşifî tarafından Farsça olarak yazılan eser Ali Şir Nevâyî'ye ithaf edilmiştir. Topkapı Sarayı nüshası 225a - 248b ve Konya Yusuf Ağa nüshası 569a - 594a arasında kalan Zariyat, Tur, Necm, Kamer, Rahman, Vakıa ve Hadid sureleri incelenmiştir. Tez çalışmamız "İnceleme", "Tenkitli Metin", Dizin" ve "Tıpkıbasım" olmak üzere dört bölümden ince meydana gelmektedir. "İnceleme" bölümünde Türk dilinde ilk çeviri faaliyetleri, Kur'ân'ın Türk diline çevirisi, Türk dilinde ilk Kur'ân çevirileri, Kur'ân çevirisi türleri, Doğu Türkçesi'nin tarihi gelişimi ve önemi, eserin dili ve sahası, ses bilgisi, yapı bilgisi, söz dizimi ve söz varlığı konuları incelenmiştir. "Metin" bölümünde eser transkripsiyon harflerine aktarılmış ve ilgili iki nüsha arasındaki farklılıklar belirtilmiştir. Metnin "Dizin" bölümü oluşturulup sözcüklere anlamlar verilmiştir. İki nüshanın görselleri "Tıpkıbasım" bölümüne eklenmiştir.