Abdülhakim Es-Siyalkûti'Nin Fi'l-Ilmi'l-ilâhi adlı Risalesinin Tahkik Ve Tahlili
General Material Designation
[Thesis]
First Statement of Responsibility
Emir, Mesut
Subsequent Statement of Responsibility
Yaman, Hikmet
.PUBLICATION, DISTRIBUTION, ETC
Name of Publisher, Distributor, etc.
Marmara Universitesi (Turkey)
Date of Publication, Distribution, etc.
2019
PHYSICAL DESCRIPTION
Specific Material Designation and Extent of Item
135
DISSERTATION (THESIS) NOTE
Dissertation or thesis details and type of degree
Master's
Body granting the degree
Marmara Universitesi (Turkey)
Text preceding or following the note
2019
SUMMARY OR ABSTRACT
Text of Note
Abdülhakim es-Siyalkûtî (v.1067/1657), Fahreddîn Râzî (v. 606/1210) sonrası oluşan mühakkikler geleneğinin 17.yy'daki en önemli temsilcisidir. Onu geç dönem İslam düşüncesinde önemli kılan hususiyetlerin başında hiç şüphesiz Seyyid Şerîf Cürcânî'nin (v. 816/1413) Şerhu'l-Mevâkıf'ı ya da Adȗduddîn Îcî'nin (v. 756/1355) Akâidi Adȗdiyye'si gibi klasikleşen eserler üzerine yazdığı hâşiyeler gelmektedir. Bununla beraber Gazzâlî'nin (v. 505/1111) başlattığı eleştiri geleneğine farklı bir yön veren tahkik yönteminin de en iyi temsil edildiği müstakil risaleler kaleme almış olması da Siyalkûtî'yi öne çıkaran bir diğer unsurdur. Bu tezde, mezkûr risalelerden biri olan er-Risâletü'l-Hâkâniyye isimli eser çalışılmıştır. Risale, Tehâfüt'lerin konu başlıkları arasında merkezi bir öneme sahip olan ilâhî bilgi problemini konu edinir. Siyalkûtî'nin bu eserini üç başlık altında değerlendirmek mümkündür. İlk olarak İslam düşünce geleneklerinden hareketle varlık tasavvurları incelenir. Bu bölümde Siyalkûtî, kendi içinde ekoller açısından farklılaşsa da temelde felsefe ve kelam düşüncesi arasındaki ontoloji tasavvurlarını mukayese etmektedir. İkinci olarak farklılaşan ontoloji tasavvurları itibariyle varlığın epistemolojik tahlilini yapmaktadır. Bu bağlamda vücûdî ve zihnî idrak türleri ayrıntılı bir şekilde sorgulanır. Son olarak ise ilâhî bilginin mahiyeti meselesi ele alınır. Burada da südur düşüncesinin oluşturduğu mevcutlar şemasının ilâhî bilgideki yeri ve mahiyeti araştırılmış, özellikle tasavvufi düşüncenin bu noktadaki yaklaşımı dikkate alınmıştır.