Temelde iki farklı grup altında toplanabilen elektrikli araçlar, hibrit ve sadece elektrikli araçlar olmak üzere sınıflandırılmaktadır. Hibrit araç grubu, kendi içerisinde şarj edilebilen ve şarj edilemeyen araçlar olarak alt sınıflara ayrılmaktadırlar. Hibrit araçlar üzerinde fosil yakıtlı motor ve elektrik motoru olmak üzere iki farklı sistem mevcuttur. Sadece elektrik motorlu araçlar, isminden de anlaşılabileceği üzere sadece elektrik motorları sayesinde hareket ettirilmektedir. Şarj edilebilen hibrit elektrikli araçlar ve sadece elektrikli araçlar üzerinde şebekeden şarj edilerek doldurulmakta olan harici batarya sistemleri mevcuttur. Bu batarya sistemlerinin beslenebilmesi için elektrikli araç şarj ekipmanları ve elektrikli araç şarj istasyonları kullanılmaktadır. Günümüz modern toplumunda zamanın önemli bir değer olması sebebiyle de elektrikli araçların daha hızlı şarj edilmelerine ihtiyaç günden güne artmaktadır. Bu sebepten elektrikli araçların şarj edilmesi esnasında aktarılan enerji ve şarj süresi büyük önem kazanmaktadır. Dünya çapında bakıldığından elektrikli araçların şarj edilmesi için kullanılan belli başlı sistemler ön plana çıkmaktadır, bunların yanında bazı firmalar kendi markaları için özel geliştirdikleri şarj sistemleri ile kendi kullanıcılarına daha hızlı şarj etme avantajı sağlamaktadırlar. Farklı araç modellerinde çeşitli sistemler kullanılabildiği gibi kıtalar hatta ülkeler arasında dahi elektrikli araç şarj istasyonları farklılıklar göstermektedir. Araçların belirli standartlar içerisinde üretilmesi ve kullanılması gerekmektedir. Araçların şarj edilmesi için kullanılan şarj ekipmanı ve şarj istasyonlarının elektrik şebekeleri üzerinden beslenmeleri gereklidir. Elektrikli araçların ve şarj sistemlerinin şebekeye entegrasyonu büyük önem taşımaktadır. Çünkü elektrik şebekelerinin elektrikli araç şarj işlemleri için gereken güç talebini karşılaması ve şebekede bulunan elektrik kalitesini etkilememesi gerekmektedir. Elektrikli araç şarj istasyonlarının yasal sınırlar ile belirlenmiş olan harmonik seviyelerini sağlaması ve şebekedeki enerjini kalitesi üzerinde olumsuz etki oluşturmaması beklenmektedir. Bu çalışmada elektrikli araçların şebeke enerji kalitesi üzerindeki etkileri üzerinde durulmuştur. Farklı araç modellerinin çeşitli şarj istasyonları kullanılarak şarj edilmesi sonucunda oluşturdukları harmonik seviyeleri pek çok kaynaktan toplanarak değerlendirilmiştir. Çalışma kapsamında elektrikli araç şarj sistemlerinin şebekeye olan etkilerinin incelenebilmesi için Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Terzioğlu Kampüsü baz alınarak Digsilent programı üzerinde model oluşturulmuştur. Kurgulanan simülasyonda kampüs içerisinde şebekeye kaç adet elektrikli araç şarj istasyonu bağlanabileceği ve kaç araca hizmet verilebileceği konusu incelenmiştir. İlerleyen yıllarda elektrikli araç kullanımının ve üniversite popülasyonunun artması sebebiyle trafolar üzerinde yoğunluk oluşması ihtimali değerlendirilmiştir. Bu kapsamda yapılan çalışmada, trafoların %100-%120-%150 değerlerine kadar yüklenmesi durumunda şebeke üzerine yerleştirilebilecek elektrikli araç şarj istasyonu adetleri konusu çalışılmıştır.