The Public Economic Enterprises, Privatisation, Productivity of Labour in Production:
[Thesis]
Yılmaz, Sevgi
The Case of Tekel
Biçer, Özgün
Marmara Universitesi (Turkey)
2019
164
Master's
Marmara Universitesi (Turkey)
2019
Kapitalizmde devlet-sermaye ilişkileri kapitalizmin krizlerine koşut olarak sermaye lehine bir işleyişe sahiptir. 1929 krizinde, krizin nedeni arz-talep dengesizliği olarak açıklanmış ve sermaye krizden çıkış için devletin girişimci olarak piyasaya müdahale etmesini, maliyet gerektiren alt yapı, enerji, ulaşım gibi yatırımları üstlenmesini, istihdam alanları yaratarak talebi artırıcı politikaları hayata geçirmesini istemiştir. Devlet, kamu iktisadi teşebbüsleri aracılığıyla yatırımlar gerçekleştirmiş ve özel sektörün sermaye birikim süreçlerini kolaylaştırmış ve yoğunlaştırmıştır. 1970'lerde kapitalizmin yeni krizinde -ki bu krizler yapısaldır- krizin nedeni sermayenin aşırı değerlenmesi ve kar oranlarındaki düşüş olarak açıklanmıştır. Sermaye çevreleri bu krizin nedeni olarak Keynezyen iktisat politikası ve Fordist birikim rejimini göstermiştir. Onlara göre bu krizden çıkış için izlenen ithal ikameci sanayileşme ve içe dönük birikim rejimi terkedilmeli; uluslararası sermaye hareketlerinin önünü açacak yapısal düzenlenmelere gidilmeli ve devlet girişimcilik rolünden sıyrılarak düzenleyici olmalıdır. 1980'den sonra izlenen neoliberal politikaların üç ayağı vardır. Liberalizasyon, deregülasyon ve özelleştirme'dir. 1980'den sonra neoliberal politikalar Türkiye'de 24 Ocak kararlarıyla hayata geçirilmeye başlanmıştır. 24 Ocak kararlarının önemli hedeflerinden biri KİT'lerin özelleştirilmeler yoluyla sermaye kesimine devredilmesidir. Bu çalışmada 1980'lerde başlayan neoliberal dönüşüme bağlı olarak kamu iktisadi teşebbüslerinin özelleştirilmesinin işçilerin yaşamlarında yarattığı etkiler, özelleştirmelerin emeğe yansıması TEKEL örneği üzerinden ele alınarak açıklanmaya çalışılmıştır. Özelleştirmenin KİT'lerde uzun yıllar güvenceli, sendikalı çalışan ve belirli bir çalışma standardında sahip olan işçilere, hayatlarına ve çalışma yaşamlarına nasıl yansıdığı incelenmiştir